Felsefe Yolunda Olmak – İbn Sînâ’nın Filozof Yemini: Risaletü’l-Ahd
Felsefe Nedir?
- Philo+Sophia (Felsefe): Bilgelik sevgisi: Varlığın hakikatini anlamak suretiyle doğru, iyi ve güzel olanı bilip yapmak.
- Philo+Sophos (Filozof): Bilge olma sevgisi: Varlığın hakikatini anlamaya ve bu suretle doğruyu, iyiyi ve güzeli bilmeye ve yapmaya çalışmak.
- Felsefe, varlığı tümel (küllî/universal) [yani ontolojik, epistemolojik, aksiyolojik, kategorik, zamansal açıları kapsayan bütünsellik] olarak ele alan, onun hakikatini [yani görünür (visible) ya da gizli (invisible) yapısını, bilgisini, anlamını, değerini, varsa gayesini] akıl yürütmelerle [hayret, merak, soru, spekülasyon, tahmin, şüphe, eleştiri, yorum, ön kabul, sezgi, hüküm, temellendirme (argümantasyon) gibi insana özgü bir takım yöntemlerle] ortaya koymayı amaçlayan, rasyonel ve tutarlı entelektüel bir faaliyettir (gayret) ki hem süreçte hem de sonuçta kişiyi erdemli, bilge, mutlu ve tanrıya yakın kılar (haşyet).
- Felsefe, hayret, gayret ve haşyetten ibarettir.
Filozof Yemini (Risâletü’l-Ahd)
Filozof ve Öğrencilerinin Hayat Boyu Bağlı Kalacakları İlkeler
Onlar ebedî âlemi fâni olana tercih ettiklerine, nefsin ebediyete ermesini sağlamak için onu arındırıp akıl âlemlerinden birine yükseltmek üzere olanca çabayı göstereceklerine dair Allah’a söz verirler.
- a. Bu yoğun gayret sonunda kanıtlanabilir türden her ciddî bilgi, sürekli çalışmak ve bilgece yöntem kullanmak suretiyle hayal ve kuruntunun etkisinden kurtulacaktır.
- b. Bu sayede aklın ürettiği her bilgi başka bir ilişkinin damgasını taşımayıp sırf akla ait olacaktır.
- c. Bu konuda hiçbir açık vermemek üzere az çok ne kadar kavram ve önerme varsa o bilgileri mantık yasasına arz ettikten sonra akıl tam bir soyutlama yapacak ve bir daha ayrılmamak üzere onları kendine mal edecektir. Kesin sonuç elde ettikten sonra kuruntu ve hayal ürünü bilgilerle olan ilişkisi tamamen kesilmiş olacaktır.
- d. Böylece insan aklı ezelî ve ebedî olan Faâl Akıl’la birleşerek yok olmama güvencesine kavuşacaktır.
- Onlar bilgiyle aydınlanan bu nefse yönelerek bayağı nefislerin kötü niteliklerinin yol açtığı çirkinliklere bulaşmaktan onu koruyacak ve hiçbir kötü arzu ve isteğin etkisine boyun eğmeyecek, aksine, onlara egemen olup kendisi yönlendirecektir.
- Onlar zor da olsa sürekli riyazet yaparak, güç de olsa nefis adına üstlendikleri emanetler sayesinde, değişmeyi gerektiren hallerde bile nefislerinin durumunu değiştirmeyeceklerdir.
- Onlar düşünce ve hayallerinde melekût âleminin hükümranını, Ceberût âleminin Cebbâr’ını düşünmenin ötesinde başka bir şeye yer vermeyecekler ve düşüncenin son haddi olan bu hususun ötesine geçmeyeceklerdir.
- Onlar itikada dair görüş veya ilâhî güzelliğe ait bir düşünce ya da Allah’ın kutsiyetini daima hatırda tutma söz konusu olmadıkça geçimi için gerekli alanı düşünmenin dışında hayalî kuruntulara asla yer vermeyeceklerdir.
- Onlar maddî hazlardan yararlanırken geçimini iyileştirmeyi, hayatı devam ettirmeyi, türün ve siyasetin sürekliliğini sağlamayı hatırdan çıkarmayacaklardır. Böylece lezzetlere karşı duyulan arzu ve isteği yönlendirecek olan şehevî güç değil, akıl olacaktır.
- Onlar yeme ve içmeyi hoşça vakit geçirmek için değil, ihtiyaç, şifa, tedavi ve güçlenmek için yerine getireceklerdir.
- Müziği de şehevî arzularını tatmine yönelik değil, felsefe ve hikmetin gerektirdiği biçimde ruhlarını ve tüm iç donanımlarını güçlendirmek düşüncesiyle dinleyeceklerdir.
- Onlar sosyal ilişkilerinde her kesimin âdet ve törelerine göre davranacak, gördükleri aykırılıklara karşı çıkmayıp onlara iştirak edeceklerdir. Ancak karşı çıkmanın bir yarar sağlayacağını kestiriyorlarsa, ihtilafa ve bağnazlığa meydan vermemek şartıyla bunu yapacaklardır.
- Onlar kendi duygu ve düşüncelerini insanlardan gizleyerek asil ve vakur kimselerle ilişkilerinde gayet ciddi, hafif meşrep olan alaycılarla ilişkilerinde ise gayri ciddî davranacaklardır. Ancak bu konuda ahlâk dışılığa ve müstehcenliğe izin vermeyeceklerdir.
- Onlar kendi geçimlerinde bir sıkıntıya yol açmamak kaydıyla ihtiyaç fazlası maldan hemcinslerine ikramda bulunacaklardır.
- Onlar arkadaş ve dostlarının sırlarını saklayacak, onların yokluğunda ailelerinin, çocuklarının ve yakınlarının her türlü ihtiyacını güçleri yettiği ölçüde karşılayacaklardır.
- Onlar vadettiklerini ve vadedilenleri yerine getirecek ve sözlerinden asla dönmeyeceklerdir.
- Onlar kendi anlayışlarına ters düştüğü konularda bile insanlara çokça yardım edeceklerdir.
- Onlar dini konularda ilâhî yasalara saygıda kusur etmeyecek ve bedenî ibadetlere devam hususunda ihmal göstermeyeceklerdir. Ruhu zinde tutmak, Allah’ın azamet ve kudretini düşünmek ve toplumdan yansıyan kirlerden nefsi temizlemek için ibadetler ömür boyu gereklidir.
- Onlar bu ilkelere göre hareket edeceklerine ve bu ilkeleri dini bir emir gibi telakki ettiklerine dair Allah’a söz verirler. Allah onlarla olsun ve önemsedikleri bu hususlarda lütfuyla onları başarılı kılsın. Yol gösterici, yardımcı ve koruyucu olarak O bize yeter.